Gençliğin, umut verici aydınlık yüzü

Gençliğin, umut verici aydınlık yüzü

 
Bu günlerde ilginç bir delikanlı ile tanıştım. Mıyekuapeli, Krasnodarda okuyor. Pşıze (Kuban) Devlet Üniversitesi İdari Bilimler fakültesi Politoloji bölümünde okuyor. Acar bir delikanlı, güleryüzlü, hoşsohbet, söylediklerinin çoğunu milletimizi göz önüne alarak, milletimizde gördüklerinden yola çıkarak dile getiriyor. ‘Aklına gelenleri okuyor’ denilen insanlardan, sorduğun şeyin neye dair olduğunu hemen kavrıyor, saygıda da kusursuz. Aygınlıktan da beri, milleti için bir şeyler yapmaya ise hazır. Gençlerde rastlandığı üzere dünyayı değiştirecek gücü olduğuna kani. Bu yıl Adıge Cumhuriyeti ulusal işler yurtdışında yaşayan soydaşlarla ilişkiler ve basından sorumlu komitede stajını yapıyordu, bazı etkinliklere iştirak ederken görmüştüm. Ardından Mıyekuape kent parkında düzenlenmeye başlayan Adıge Cegusuna bu delikanlının ön ayak olduğunu işittim.
Mevzubahis ettiğim kişi Kumpıl Tahir. Delikanlı ile görüştüğümde, O Norveç’ten yeni geri dönmüştü. Oslo’da yapılan bir toplantıya davet edilmiş, iştirak etmişti. Sohbetimize bu konu ile başladık.
– Tahir, bilimsel nitelikli bu toplantıyı kimler organize etmişti, senin bu toplantıya katılman nasıl oldu?
– Organizasyonu Norveç Uluslarası İlişkiler Enstitüsü gerçekleştirdi. Bu enstitünün Rusyayı ele alan bir bölümü var. Burada Rusya’dan gitmiş olanlar da çalışıyorlar.
Ben geri dönmüş soydaşlarımızla alakalı bilimsel çalışma yapıyorum. Üniversite bitirme tezini bu konuda yazdım. Bu konferansa internet vasıtasıyla davet edildim. Çalışmanda recenzet olarak kim olsun istiyorsun dediklerinde ‘Neşutlaşe Naime’ olsun dedim. O Moskova’da yaşıyor. Rusya Bilimler Akademisi Medeniyetler Araştırma Merkezinde çalışıyor. Enstitünün temsilcileri onunla görüştüler çalışmamı okudu, eksik yönelerini kavramama yardımcı oldu. O’nu da konferansa davet etmişlerdi, o da katıldı.
Etkinliğe Kafkasya’dan 20 genç iştirak etti. Moskovadan gelmiş olan uzmanlarda vardı. Toplamda 30’ar dakikalık süre verdiler. Bunun 15 dakikasında çalışmanı tanıtmak ondan kesitler sunman gerekiyordu. Ardından ise sorular geliyordu. Bana sorulan sorular arasında Adıgey’in geri dönenlerin sorunlarını nasıl çözümlediği, Kebertaye-Balkar’da bu konuda yürütülen politika ile Adıgey’inki arasında farklılıklar olup olmadığıydı. Ben aralarında farklılık olduğunu düşünüyorum. Çünkü Adıgey’e geri dönenlerle alakalı Adıgey devlet yapısında bir devlet komitesi ve ‘Geri Dönenlerin Adaptasyonu Merkezi’ isimli bir devlet kuruluşu bunun yanısıra sivil toplum örgütleri ve vakıf var. Benim bildiğim kadarı ile bu konuda devlet yapılanması olan tek yer bizim cumhuriyetimiz. Kaberteye-Balkar cumhuriyetinde bu yok, ayrıca var olan sivil toplum kuruluşu da günümüzde faaliyet göstermiyor.
– Sunumun hakkında daha ayrıntılı bilgi verebilirmisin?
– Benim çalışmam geriye dönen Çerkeslerin yaşama adapteleri ile alakalı sorunlar ve bunun Kuzey Kafkasya ulusal-politik yaşamı içerisinde yeraldığı üzerineydi. Geri dönüş sorununun geçirdiği yolu ele alıyorum. Çalışmam esnasında geri dönmüş pek çok kişi ile görüştüm. Onların dile getirdikleri şeyleri ele aldım. Benim farkına vardığım şey ise geri dönenler ‘yakınmıyorlar’. Bu bana çok ilginç geldi,ve bu onlara saygı duyulmasını sağlayan bir şey. Onlar vatanlarında yaşıyor olmaktan mutlular, kendi kendilerine çalışıyorlar, evlerinin masrafını karşılıyor ellerinden geldiği oranda yaşıyorlar.
– Kafkasyadan toplantıya katılan diğer gençlerin çalışmaları hangi konulara yönelikti?
– Örneğin Çeçenistan’dan gelmiş olan genç Çeçenistandaki gençlikle alakalı politikayı ele aldı. Dağıstandan gelen ise din adamları ile ilgili çalışma sundu. Çeçenistanda yürütülen gençlik politikaları benim hoşuma gidiyor, bu yüzden ilgi duyarak çalışmayı dinledim. Onlar gençlikle alakalı işlerden sorumlu bir bakanlığa sahipler. Oraya da gitmişliğim var. ‘Ahmet’ ve ‘Putin’ ismindeki yurtsever hareketlerin çalışmaları var. Yetenekli gençleri yurtdışına gönderiyor orada eğitim almalarını sağlıyor, geri döndüklerinde iş olanağı temin ediyorlar. Gençlerle özel bir şekilde ilgileniyorlar.
– Bulunduğun bu ülke hoşuna gitti mi?
– İlk defa yurt dışına çıktım. Çok hoşuma gitti. Yaşamlarını çok iyi organize etmişler her şey insana yönelik çalışıyor, ücretsiz eğitim alıyorlar. Evet, onlar gerçekte çok yüksek oranlarda, yüzde 30 oranında vergi veriyorlar ama yaşamları özenilesi bir durumda.
Biz, bizi davet eden enstitünün yakınlarında bulunan bir otelde kaldık. Orada bulunacağımız hafta boyunca yetecek miktarda para verdiler. Kenti gezdirdiler, denize açıldık, bizi iyi ağırladılar.
– Tahir, politolog olacaksın. Bu mesleği nasıl seçtin?
– Adıge Cumhuriyeti Gimnazyumunda okudum, 9. 10. sınıflarda diplomat olmayı çok istedim. Okulda okurken Petersburga gittiğimde burada okuyacağım okulu da oraya gidip gördüm. Fakat okulu bitirirken eğer diplomatlık üzerine eğitim alırsam bunun Adıgey’de işime yaramayacağını düşündüm.
– ‘Eğer burada okusaydım’ dediğin olmuyor mu?
– Bilmiyorum, ama ben faydalı olacağım bir işte çalışmak istiyorum.
– Eğer yaşamı değiştirebilecek olsaydın, hangi konudan işe başlardın.
– Öncelikli olarak milletimizi belirgin kılan şeylerden başlar kent ve köy girişlerine bunları asardım. Benim görüşüme göre bizim farklı bir millet olduğumuzu gösteren belirteçler cumhuriyetimizde az sayıdalar.
– Bu yıl stajını yukarıda adını andığım devlet komitesinde gerçekleştirdin. Bundan hoşlandın mı, orada yeni bir şeyler öğrendin mi?
– Birinci sınıfta iken stajımı Adıge Cumhuriyeti Merkez Seçim Komisyonunda yaptım, ardından Adıge Cumhuriyeti Devlet Konseyi-Xase’de, bu yıl ise söz konusu komitede. Bu yılki stajımın en iyisi olduğunu düşünüyorum. Geri dönenler temasını işlediğim için bir daha memnun oldum, komitede yapılan işleri iki gözümle gördüm, burada bu kadar çok iş yapıldığından haberdar değildim. En çok ilgimi çeken şey ise stajımda yöneticim olan Perenıko Fatim’in çalışmalarıydı. O, geri dönenlerle alakalı her şeyi biliyor, adeta onlarla birlikte yaşıyormuş gibi. Ailelerin tüm fertleri hakkında bilgisi var, her biri üzerinde itina ile duruyor.
Bir yıl sonra Mastır öğrenimine başlayacağım. Bu konuyu orada daha ayrıntılı ele alma niyetim var. Eğer bu konuyu ele alamayacak olursam Cumhuriyetimiz ve milletimizle alakalı başka bir tema ele almak istiyorum.
– Mıyekupe kent parkında her hafta gençler tarafından düzenlenen cegu’ya senin önayak olduğunu duydum.
– Evet, ama ben yalnız değilim. Arkadaşımla birlikte kent parkında cegu yapmaya müsait bir alan olduğunu gördük. Ardından park müdürü ile görüştük rica ettik, o da izin verdi.
– Ama, ceguda çalışanlara bir şeyler verdiğini de söylediler… Belli bir yaşta olan ailesine ekmek götürmek üzere çalışanlara ücret vermek gerekiyor, fakat siz öğrencisiniz parayı nereden buluyorsunuz?
– Ücretsiz bir şekilde yapacağımız reklamlar için gönüllerinden kopanlardan alınanlar Hatiyakoya veriliyor.
– Yoldan henüz gelmiş olmana rağmen gazetemize uğramandan dolayı teşekkür ediyor tüm iyi arzularının gerçekleşmesi temennisinde bulunuyoruz.
SİHU Goşnağu
Çeviri; AÇUMIJ Hilmi

 

http://www.adygvoice.ru/newsview.php?uid=16023

About the Author

Admin-D

Admin-D

Related Posts

More From This Category